Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Arı ateşe düştüğü zaman (şiir)

Yaktım resimleri Ateşe attım bir yığın hatıra Seni gördüm, gözlerimi sarartan Ölü küllerin içinde Bak! İşte her yerde başka şeyler de gördüm Anlatırsam ölürüm kan damlası göz Yaşıyla karıştı Herkesin sustuğu vakit Var mı hiç su İçmeden ölen? Tıpkı ölmek için Saklanan kuşlar gibi Arı atele düştüğü zaman.. Aykut Yavuz Mayıs 1995

Olsa da (şiir)

Sen de gideceksin Toprağın altına Ağlasan da gülsen de Sevmiş olsan da Anıların, dostların Olsa da ehemiyetsiz Belki tekrar beyazlar Giyeceksin Geride herşey Sensiz kalsa da Dünya güzel olsa da Kederli olsa da Geride intişam Mücevher bıraksan da Çalınan bir hayatın Olsa da Üşümeyeceksin Yüzünde kardelen Kalbinde yeşiller Üstünde kuşlar Olsa da... Aykut Yavuz Eylül 2003

Solmuş günler (şiir)

Bahtsız günler Geçmiyor zaman Geldi günlerim Yine beklerim Beni tutan eller Gördüm sanki Uyuyor Sanki gülüyor Bana bakıyor Sisli bakışlar Yarım tebessümler Savrulan saçlar Yelkenli ufukta Giderim, bitti Herşey son buldu Geldi yolun sonu Oynama saçlarınla Dinle ne olur Silik ruhları Kefensizleri Aykut Yavuz Eylül 2004

Perde (şiir)

Aç perdeyi Güneş girsin Gülücükler dağıtsın Solmuş yüzüne Ey kuşlar Uçtu gitti anılar Kavgasız akşamlar Göğü delen bakışlar Dumanlı bakışlar Cansız uçuşan saçlar Külden sararmış Gözler Ateşi arayan Kan damlası misali Kurudu elimdeki güller Aykut Yavuz Ağustos 2003

Sadece sen (şiir)

Omuzun üstünden Bakarken Saçlarını okşar mısın Kafanı çevirir gibi Yapar mısın Kalkar gider misin Elini kalçana koyup Bekler misin Bekler misin canım Acaba nasıl söylesem Sana kalbimdeki sözü Nasıl anlatsam acaba İçimde atan kalbimi Düşüp bir daha kalkmayacağımı Şu güzel manzaranın önünde Bekler misin beni o zaman acaba Kalkamazsam Yan tarafa düşersem Bekler misin Beni... Aykut Yavuz Haziran 2001

Yaş (şiir)

Kalbimde bir yaş ile Uyandım aniden Gözlerimde yaş Kirpiklerinde titreyen Yaş damlaları için Ölümsüz olurum Bilsen kaç tane Canım var ki İçimde bir hüzün Bilmem ki nedenini Ömrüm kısaldı sanki Gördüm ölü sevdiklerimi Huçkıra hıçkıra ağla Ruhundaki çıksın Çiksin içinden Kalmadı dermanım Beklemekten meşhur haberi O düğün günümü Uykuda öldüm Karların içinde Beklerken seni Aykut Yavuz Haziran 2001

Kurşun (şiir)

Kurşun delip Geçtiği zaman Bedenimi Unut beni Unutacaksın O buğulu günleri Bakışlarımı Arkana bakmadan İçim yandığı zaman Gövdem kor Olduğu zaman Bakma lütfen Dünyada herşey fani Sevgiden başka Benim için, beyaz gülden Başka Senden başka... Aykut Yavuz Haziran 2001

Beyaz ölüm (şiir)

Birdenbire atın üstünde Siyah giysili bir adam Göründü Sağ elinde bir terazi Vardı, adaletten Bahsediyordu Kendisi ile beraber Cehennemi de getirmişti Adı ölümdü... Aykut Yavuz Haziran 2001

Masumiyet (şiir)

Herşeyden daha gizli Dağın yamaçlarında Oynarken gördüm o gülü Masum yüzü Tozlu bakışları Gülen gözleri onun Narin yürüyüşü Kayboldu yavaş yavaş Kuşlar ölmek için Saklanır Parmaklarının arasındaki Saçlar Saç efektleri Uçuşan kuşlar misali Rüzgarda uçarken Gördüm o gülü Aykut Yavuz Haziran 2001

Girdap

Güzel   bir  yaz Sessiz  denizde Güneş  dalgalanıyor  denizin üstünde Herkes mutlu kahvaltıda Güzel halam, masum yüzün,  tebessümün kaldı simanda. Denize bakıyorum,içimde bir korku. Gözümün önünde, yazdığım mektuplar, üstüne dökülen göz yaşların. Soba yanında okunan mektuplar, sahipsiz ve sessiz kaldı. Sen gideli kimse okumadı halam gibi kimse ağlamadı, sobanın yanında oturmadı. Ey siyah dalgalar, baktıkça içimi yakar. Masumlar ölmez. Bilir misin ne gördüğümü Bilir misin neler yaşandığını Gören gözler görmez  oldu, Düşünenler düşünemez oldu. Dün gibi hatırlıyorum Unutmuyorum hiç Yaşıyorum sürekli Görüyorum, duyuyorum Dün gibi hatırlıyorum Bahçeyi, kapıyı, yağmuru Nar ağacının kokusunu... Aykut Yavuz