Kayıtlar

Eylül, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gözyaşın rengi (şiir)

Resim
Sevenin göz yaşı kurutur tüm ateşi kül eder dünyayı söndürür cehennemi öldürürken güler yüzü gülerken öldürür kalbini sendelemeden, kırpmadan yaşlı gözlerini, hüzünlü her hayalin kapısında bir hayalet bekler bizi hayal etmekten korkar insanlar her bayramda düşünürsün sevdiklerini onları ne zaman göreceğini düşünürsün göz yaşın rengini Aykut Yavuz

Küllerin (şiir)

Getirdim işte Elimdeki kâsenin içinde İstediğin o beyaz gülleri Dur dinle, bak Bırakıyorum böylece yanına ancak Küllerinin arasına… Gözyaşı dolu kâsenin yanına Aykut YAVUZ

Kalbimdeki söz (şiir)

Resim
Bir kızın masum yüzü Ve kendisini Okutturan kalbi Bir çeyiz kadar sabırla örmüş sevgiyi Bir ılık sabah Bana beni sevdiğini hiç Söylemez Ya da söylese nasıl Nasıl öykünsem şu uçan Kuşla mı taşısam kalbini Bir söz taşıyorum seni Seviyorum bunu Söylediğimde niçin Şaşırdın asıl ben Sana şaşırıyorum Elimde kasede Gül yaprakları Küllerin arasına Bırakıyorum mezarın başına İçimde nasıl sesim Gür çıkabilir Bin yıla ermiş alnımdaki çizgiler… Aykut YAVUZ

Gül (şiir)

Ellerim bir gül kopardı Senin kadar güzel olamaz Sana getiriyorum Kokusu burnumda Hatırlarsın gül bahçesini Sensiz bakmaya kıyamadığım O beyaz gülleri Gül yaprakların arasında Gördüm seni Üstünde o beyaz Güller vardı, çiçek Açmıştı kalbin sanki bana Uyuyordun çok derinlerde Saçlarında mavi kurdele kalmıştı Aykut YAVUZ (Bu dünya gülsüz kalmasın)

Düğün geceleri ( şiir)

Beyaz şapkanın altında beklerken beni Limanda rüzgâra kapılmış bir sancak gibi Takılırsın dalgalara Bakarsın uzaklara Bahriyeli aniden öldü Denize bakarken Ateşe bir arı düştü Sancak dalgalanırken Sisli bakışlar takılır ökçelere O düğün günlerinde Bakılır mı o masum yüzüne Ben boğulmadım Hep dipte kaldım Bakarken masum yüzüne Aykut Yavuz 1997

Çekingen çocuk ( şiir)

 Çekingen çocuk Sınıfta çok konuşmaz Cevapları bildiği halde Öğretmenin gözlerine bakmaz Kendisine soru gelmesin diye Sadece gülümser Kendi kendine Boş bir sayfaya Resimler yapar kendi dünyasında Öğretmen tahtaya Kaldırınca elindeki tebeşirle Sadece sevginin resmini çizer Kara tahtaya  Yazan: Aykut Yavuz

Yeni şairler ( şiir)

Resim
Siz yeni şairler Beni bırakmayın! Sizinle geliyorum Bensiz gitmeyin! Yeni yıldızları Sonsuzluğu, ölümsüzlüğü Birlikte keşfedelim Birlikte gidelim ilham perisiyle Acıları, hüzünleri anlatalım Sevinçleri, melankolik Duyguları yaşayalım Yaşatalım solan herşeyi Siz yeni yıldızlar Beni de alın! Yaşatmak istiyorum Gördüklerinizi, rüyanızı Aykut Yavuz

Mavi kurdele (şiir)

Görelim açarken çiçeği Tan yeri ağardığı zaman Görelim solmadan Vakit geç olmadan Başkaları kıskanmadan O güzelliğini Rüzgâr savurmadan Eteğini Saçındaki mavi kurdele Çözülmeden Toprak kurumadan Yaprak düşmeden Hatırlar mısın deniz kokusunu Deniz fenerini Sonsuz mutluluğu Hüzünlü akşamları Bir çocuk buldular Yıkıntıların altında Elinde kurumuş ekmek Bir de köpek vardı yanında Aykut YAVUZ

Adem'in yaratılışı (Fresk)

Resim
ÂDEM'İN YARATILIŞI Âdem'in Yaratılışı’nı betimleyen bu meşhur fresk Sixtine şapelinin tavanında yer alıyor. Bu tablo ünlü İtalyan Rönesans dönemi ressamı, heykeltıraşı, mimarı ve şairi Michelangelo (6 Mart  1475 – 18 Şubat 1564)  tarafından 1508 ile 1512 yılları arasında yapılmıştır. Fresk, Hıristiyanlın'ta İncil'in Yaratılış bölümünde yer alan ilk insan Âdem'e hayat üflenmesi konusunu betimler. Eserde Tanrının yüzü olarak, Michelangelo’nun kendi yüzünü çizdiği düşünülmektedir. Freskte yer alan Tanrı ve Âdem'in ellerini içeren detay da freskin en ünlü kısımlarındandır. Tanrı, yaşlı ve sakallı bir adam gibi tasvir edilmiştir. Freskte ilginç olan yanlardan biri de kırmızı pelerinin beyin şeklinde görülmesidir. Bu kısımda Michelangelo, Tanrının insana şuur verdiğini anlatmak istemiş sanki… Eserde, Tanrı temsilinin sol kolunun çevresinde bir kadın figürü yer almaktadır. Böyle bir tasvirde henüz yaratılmamış olan ve cennette insan şeklini

Mona Lisa ve Maria Magdalena

Resim
MONA LİSA ( İtalyanca: La Gioconda, Fransızca : La Joconde) Bu eser Paris’de bulunan Louvre Müzesinde sergilenmektedir ve Rönesans (Yeniden Doğuş) dönemin ünlü sanatçısı Leonardo Da Vinci tarafından yapılmıştır. O dönemin simgesi haline gelen sanatçı esere 1503 yılında başlamış ve bitirmesi 4 yıl sürmüştür. Mona Lisa’nın kimliği hakkında hala bugün çeşitli rivayetler bulunmakla beraber  kesin bir bilgiye rastlanmamıştır. Bazı sanat tarihçileri Francesco del Giocondo’nun eşi olduğunu düşünmüşlerdir, bazı uzmanlar ise kullandıkları özel teknikler sayesinde Mona Lisa ile Leonardo’nun yüz özellikleri arasında benzerlik kurmuşlar ve sanatçının aslında kendi portresini yaptığını düşünmüşler. Eserdeki gizemli gülümse ile ilgili birçok yorum bulunuyor. Gülümsemenin yeni doğum yapmış bir annenin gülümseyişi olduğu ortaya atılmış çünkü o dönemde hamile veya doğum yapmış annelerin saçları topuz şeklinde arkaya toplanıyor ve boyunlarından aşağısını çok ince bir

Bir tablonun arka perdesi (La Cena)

Resim
LA CENA TABLOSU La Cena ya da “Son Yemek” ( İtalyanca: Il Cenacolo or L'Ultima Cena"), Hıristiyan inanışına göre Hz. İsa'nın çarmıha gerilmeden önceki akşam havarileriyle yediği son yemeğe verilen addır. Bu resim Leonardo da Vinci tarafından yapılmıştır ve  Milano'daki Santa Maria delle Grazie Kilisesinin yemekhane duvarında bulunmaktadır. Tablo’da Hz. İsa ve havarileri, akşam yemeği yemektedir ve  İsa peygamber üzgün bir şekilde masanın ortasında oturmaktadır. Resimde, Hz. İsa'nın son akşam yemeğinde, havarilerine içlerinden birinin kendisine ihanet edeceği anlatılmaktadır ve ünlü ressam da bu durumu resmederek havarilerin yüzlerindeki şaşkınlığı ortaya koymuştur. Hz. İsa, sanki sağ eliyle kendisine ihanet edecek olan  Judas’ı gösteriyor. Ayrıca, ressam tablodaki ışık oyunları ile ihanetin geleceği tarafı karanlıkta bırakmıştır. Arka pencereden gelen ışık ise Hz. İsa’yı ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca tablodaki ışık oyunlarına dikkat